YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA BANKA TEMİNAT MEKTUPLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Yargıtay Kararları Işığında Banka Teminat Mektuplarının Hukuki Niteliği : Banka teminat mektupları uzun bir süre kefalet olarak kabul edilmekte ve hukuki niteliği tartışmalıydı. Ancak, sonrasında Yargıtay’ın 1967[1] ve 1969[2] yıllarında vermiş olduğu iki karar, teminat mektuplarının hukuki niteliğini detaylıca incelemiştir.

Yargıtay 1967 tarihli kararında, teminat mektuplarının hukuki niteliğinin garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. İlgili kısım “… taahhütleri ihtiva eden sözleşmelerde çok defa taraflardan biri; karşı tarafın vecibesini yerine getireceği konusunda geçerli bir banka teminat mektubu istemekte ve bankalarca verilen bu gibi taahhüt belgelerine teminat mektubu denilmektedir. Banka teminat mektupları bu bakımdan 3. Şahsın fiilini taahhüt niteliğinde olup, daima yazılı şekilde düzenlenmektedir. Esas sözleşmeyi yapan taraflardan ve esas akitten ayrı ve tamamiyle müstakildir. Bankanın taahhüdü lehtarın borcunun geçerliliğine ve varlığına bağlı olmaksızın garanti taahhüdü olarak tecessül eder. Bir kimse, asıl borçlunun ileri sürebileceği itirazlara bakılmaksızın borcun yerine getirilmemesinden doğan zararın tazminini kabul etmesi halinde o kimseye garanti veren durumundadır. Üçüncü şahsın fiilini garanti eden, yani bu şahsın bir şey yapacağını başkasına vaad eden şahıs müstakil bir taahhüt altına girmiştir…” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Yargıtay’ın 1967 tarihli kararının gerekçesine rağmen, bankacılık uygulamasında teminat mektuplarının hukuki niteliğine ilişkin kefalet görüşü değişmemiş olup, bunun nedeninin ise gerekçe kısmında belirtilse dahi sonuç kısmında açıkça banka teminat mektuplarının garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunun hüküm altına alınmamış olmasıdır.[3]

Yargıtay 1969 tarihli kararında, banka teminat mektuplarının garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunu hüküm altına almıştır. İlgili kısım “…Teminat mektuplarının mahiyeti itibariyle Borçlar Kanunu’nun 110. Maddesinde sözü edilen 3. Şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti akdi olduğuna ve bu sebeple garanti veren bankanın alacaklı gümrük dairesine bu sebeple parayı fiili taahhüt edilen 3. Şahsın mevkiindeki muvakkat ithalatçıdan rücuan istenemeyeceğine oy çokluğu ile karar verildi…” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Yargıtay’ın 1969 tarihli kararının gerekçesinde “… Banka gümrük idaresine karşı onun isteği üzerine hiçbir itiraz dermeyan etmeden ve hüküm ihtihsaline mahal kalmadan bu parayı ödemeyi kabul etmekle esas borcun hukuken mevcut muteber ve dava edilebilir olduğuna dair kefilin Borçlar Kanunu’nun 497inci maddesine göre ileri sürmekle mükellef olduğu defileri dermeyan etmekten feragat etmek suretiyle asıl borçtan müstakil olarak bir taahhüt altına girmiş durumdadır. Asıl borçlu bu defileri dermeyan etmek ve kefil de kanunen buna mecbur olduğu halde banka bunları ileri sürmekten feragat etmek suretiyle asıl borçludan daha ağır külfet altına girmiş durumdadır. Kefil asıl borçludan fazla mükellefiyet altına giremez. Bu sebeple defilerden bidayetle feragat, bu şartın hükümsüzlüğünü icap ettirmeyip, akdin vasfını tayinde bir kıstas olarak alınması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun 497inci maddesi uyarınca bu şart hükümsüz sayılarak akdin, kefalet akdi olarak nitelendirilmesine ilişkin görüş ile sözü edilen (itirazsız ve hükümsüz) ödeneceğine dair şart defilerde feragatı tazammum eden bir şart olmayıp tediyeyi kolaylaştıran ve ödemenin hemen yapılmasını temine matuf bir şart olduğuna ilişkin görüş çoğunluk tarafından benimsenerek mektubun bu niteliği vasfını tayinen de kafi görülmüştür…” belirtilmek suretiyle banka teminat mektubunun hukuki niteliği garanti sözleşmesi olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay’ın 1967 ve 1969 tarihli kararları uyarınca banka teminat mektuplarının hukuki niteliğinin garanti sözleşmesi olarak addedilmesinin temelde üç sonucu vardır;[4]

  • Teminat mektupları, temel ilişkiden bağımsız ve ayrı bir taahhüt hükmünde olup, feri nitelikte değildir.
  • Teminat mektuplarının yorumlanmasında Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
  • Bankalar teminat mektubu düzenleyerek muhataba karşı bağımsız bir borç taahhüdü altına girmektedir.

Verilen bu kararlar sonrasında, teminat mektuplarının hukuki niteliğinin garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiş ve Yargıtay da bu yönde karar vermiştir.[5] İlgili kararında, “müşterek ve müteselsil kefil” ifadeleri olsa dahi, “protesto keşidesine, istihsaline, borçlunun rızasını almaya gerek kalmaksızın ilk yazılı talepte derhal ödeme” şeklindeki ifadeleri göz önünde bulundurarak banka teminat mektubunun garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Doktrinde[6] ise, “ilk talepte ödeme” ve “hiçbir itiraz, defi ileri sürmeksizin ödeme” ifadelerinin garanti sözleşmesi niteliğine ilişkin doğrudan bir değerlendirme yerine, garanti sözleşmesi olduğu yönünde aksi ispat edilebilir bir karine olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüşler mevcuttur. Buna göre, teminat mektuplarının hukuki niteliğine ilişkin değerlendirmenin metnin içeriği üzerinden yapılarak kefalet veya garanti sözleşmesi olarak nitelendirmenin yerinde olacağı belirtilmektedir.[7]

Teminat mektubunun hukuki niteliği konusunda temelde garanti veya kefalet sözleşmesi olarak ayrım yapılmakla birlikte gerek Yargıtay kararları gerekse de doktrinin bu yöndeki ağırlıklı görüşleri uyarınca biz de garanti sözleşmesi görüşüne kabul etmekteyiz. İşbu çalışmamızda da belirtilen sebeplerle teminat mektuplarının garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilerek açıklama yapılacaktır.

[1] YİBK 13.12.1967 tarih ve E.1966/16 K.1967/7 (Resmi Gazete 05.04.1968, N.12867)

[2] YİBK 11.06.1969 tarih ve E.1969/4 K.1969/6 (Resmi Gazete 03.10.1969, N.13317)

[3] Seza Reisoğlu, Banka Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4. Baskı, Ankara, 2003, s. 30.

[4] Ekici ve Durukanoğlu, s. 47.

[5] Yargıtay 11. HD. 17.05.1983 T., E. 1983/2462, K. 1983/2617 (erişim: www.kazanci.com)

[6] Nami Barlas, Türk Hukuk Sisteminde Banka Teminat Mektupları, İstanbul, 1986, s. 47; Vahit Doğan, s. 35.

[7] Vahit Doğan, s. 35

 

Yıl: 2024

Uygulama: Yargıtay Kararları Işığında Banka Teminat Mektuplarının Hukuki Niteliği

Avukatlar: Mehmet Said SARIBAŞ & Bilal AKBABA

İletişim: info@saribasakbaba.av.tr

Web site: saribasakbaba.av.tr