MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE İHTİYATİ TEDBİR ve İHTİYATİ HACİZ BAŞVURULMASI
A) GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA OLARAK İHTİYATİ TEDBİR ve İHTİYATİ HACİZ
Milletlerarası Özel Hukuk Bağlamında Türkiye’de İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Başvurulması; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki koruma yollarıdır. İhtiyati tedbir, Hukuk Muhakameleri Kanunu madde 389-399 arasında düzenlenmiştir. İhtiyati haciz ise, İcra İflas Kanunu madde 257-268 arasında düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde verilebilir. İhtiyati tedbir için mahkeme kararı alınması gerekmektedir. Kural olarak paradan başka şeyler hakkında ihtiyati tedbir verilebilmektedir.
İhtiyati haciz, para alacaklarına ilişkin doğmuş veya doğacak takibin sonucunun güvence altına alınması için mahkeme kararı ile borçlunun malvarlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz birbirine benzetilmekle birlikte hukuken farklı kurumlardır. Her ikisi de genel mahkemelerin görevi çerçevesinde bir mahkeme kararı ile dava öncesi veya sonrasında yaklaşık ispatın varlığı halinde dahi alınabilmektedir. Farklılıklar açısından ise, temel farklılıklar aşağıda belirtilen şekildedir;
- İhtiyati tedbirin konusu kural olarak para dışındaki şeylerdir. İhtiyati hacizde ise konu yalnızca para alacaklarıdır.
- İhtiyati tedbir kararı, yalnızca dava konusuna ilişkin olabilecektir. İhtiyati haciz kararı ise, dava konusu dışında borçlunun herhangi bir malvarlığı değeri olabilecektir.
- İhtiyati tedbir yalnızca dava yolu ile tamamlanabilmektedir. İhtiyati haciz kararı sonrasında alacaklı taraf dava açabilir veya icra takibinde bulunabilir.
- İhtiyati tedbirde, aksi belirtilmemiş ise, son kararın kesinleşmesine kadar etkisi devam eder. İhtiyati hacizde ise, alacaklı esas hakkındaki karar ile haksız çıkarsa ihtiyati haciz kendiliğinden hükümsüz kalır.
B) MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK İLİŞKİLERİNDE İHTİYATİ TEDBİR ve HACİZ
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri bakımından Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisine ilişkin olarak MÖHUK’ta özel bir yetki kuralı getirilmemiştir. Bu nedenle, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi MÖHUK madde 40’ın iç hukuka yaptığı gönderme uyarınca İİK 50 ve HMK 390’da düzenlenen yer itibariyle yetki kurallarına göre belirlenecektir.
Türk milletlerarası usul hukukunda yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklar, yurt dışında bulunan yabancı bir devlet mahkemesinde görülse de Türk Mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı verebilecekleri hususunda gerek doktrin gerekse uygulama bakımından tereddüt yoktur.
Yetki sözleşmesi uyarınca taraflar arasındaki özel hukuk sözleşmesinde Türkiye haricinde bir yetki şartının öngörülmesi durumunda hukuki durumun ne olacağı hususu konumuz açısından önem arz etmektedir. Örneğin, yetki şartı olarak ““Alman Hukukunun uygulanması ve Frankfurt Mahkemelerinin yetkili olması” belirtilmesi.
Yetki sözleşmesi ile yetkilendirilen mahkemenin yetkisi MÖHUK 47 uyarınca münhasırdır. Yabancı bir mahkemenin yetkisi münhasır bile olsa o dava ile ilgili olarak cebri icra hukukuna giren konularda Türk Mahkemelerinin yetkisi, icra hukukunun niteliği gereği devam eder. İcra hukukuna giren meselelerde yabancılık unsuru taşısın taşımasın bütün davalar bakımından, dava yurtdışındaki bir mahkemede görülse ve bu mahkemenin yetkisi yetki sözleşmesi ile belirlense dahi Türk Mahkemelerinin yetkisi münhasırdır.[1]
Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin aşağıda belirtilen kararında, taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi ile Frankfurt mahkemeleri yetkilendirildiği için Türk mahkemelerinin ihtiyati haciz verme yetkisi olmadığına ilişkin yerel mahkeme kararı bozularak, ihtiyati haciz kararı verme hususunda yetki sözleşmesi ile Türk mahkemelerinin yetkisinin kaldırılamayacağına hükmedilmiştir.
Yargıtay 11. HD., E. 2013/8103 K. 2013/11770 T. 05/06/2013
“İstem, ihtiyati hacze ilişkin olup, mahkemece resen, ihtiyati haciz isteyen banka ve kredi sözleşmesinden tacir olduğu anlaşılan karşı taraf arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde, Frankfurt am Main Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun ve T. B.’nun geçerli olacağının kararlaştırıldığı gerekçesiyle istemin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 17. maddesiyle düzenlenen yetki kuralı münhasır yetki kuralı olup, mahkemece resen nazara alınabilecek kesin yetki kuralı değildir. Kaldı ki kredi sözleşmesinin 14. maddesinde de sadece Frankfurt am Main Mahkemeleri’nin yetkili olduğu düzenlenmeyip, diğer mahkemelerin de yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Ayrıca, bir uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanmasının kararlaştırılması ihtiyati haciz isteminin red sebebi olamaz. Bu halde hakim, 5718 Sayılı MÖHUK’un 2. maddesi gereğince yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Bu itibarla, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan, taraflar arasında kararlaştırılan yetki sözleşmesinde belirlenen yetki kuralının kesin yetki kuralı olduğu kabul edilerek, yanılgılı değerlendirme ile itiraz olmaksızın res’en, yetkisizlik nedeniyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle ihtiyati haciz isteyen yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”[2]
Açıklanan bu sebeplerle, yabancı bir mahkemenin yetkilendirilmiş olması halinde dahi, Türk mahkemelerinin geçici hukuki korumaya ilişkin karar vermesi hukuken mümkün olup, Türkiye’de bu yollara başvurulabilecektir.
Av. Mehmet Said SARIBAŞ
info@saribasakbaba.av.tr
DİPNOT
[1] Milletlerarası Özel Hukuk – ERDEM-ÇELİKEL – 14. Baskı 540; benzer görüş için bkz. NOMER, 21. Baskı, 481; ŞANLI-ESEN-ATAMAN FİGANMEŞE, 459.
[2] Yargıtay 11. HD., E. 2013/8103 K. 2013/11770 T. 05/06/2013.