YURTİÇİ BANKA TEMİNAT MEKTUPLARINDA SÖZLEŞMENİN KURULMASI
Yurtiçi Banka Teminat Mektuplarında Sözleşmenin Kurulması : Bankacılık uygulamasında, lehtar müşterisi olduğu bankadan gayrinakdi kredi limiti açtırmakta ve bu gayrinakdi kredi ilişkisi uyarınca temel ilişki içinde olduğu kişi adına bankadan bir teminat mektubu düzenlenmesini talep etmektedir. Lehtarın talimatı uyarınca garanti veren banka, teminat mektubu düzenleyerek muhataba karşı bir borç yüklenmektedir. Banka ile garanti alan muhatap arasındaki dar ve teknik anlamdaki teminat mektubu sözleşmesinde muhatabın mektubu veren bankaya karşı hiçbir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu aşamada, garanti veren banka muhataba karşı bir icapta bulunmakta, muhatabın kabulü ile garanti sözleşmesi ilişkisi kurulmaktadır.[1] Bankanın teminat mektuplarında tek taraflı olarak taahhüt vermekte olup, bu husus tek taraflı hukuki işlem izlenimi uyandırabilirse de burada banka bir icapta bulunmakta olup, muhatabın kabulü ile sözleşme kurulmaktadır. Muhatabın kabulü olmaksızın sözleşme kurulmayacaktır. Teminat mektubunun muhatabı hem temel ilişki açısından hem de garanti ilişkisi bağlamında alacaklı durumundadır.
Uygulamada, fiziken düzenlenen teminat mektupları imzalanıp lehtara verilmekte ve lehtar tarafından teminat mektubunun muhataba verdiği görülmektedir. Lehtara verilen teminat mektubu henüz icap aşamasında olup, garanti sözleşmesinin kurulması için muhatap tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Teminat mektubu ile banka tek taraflı olarak yükümlülük altına girdiğinden muhatabın mektubu alması zımni kabul olarak geçerlidir ve sözleşme meydana gelir.[2]
Teminat mektubunun garanti veren banka tarafından muhataba teslim edilmek üzere lehtara verilmesinde, sözleşmenin kurulması ve bankanın sorumluluğunun başlama anının tespiti önem arz etmektedir. İlk olarak, teminat mektubunun muhataba verilmesi için lehtara teslim edildiği ve mektup metninde muhatabın belirli bir süre içerisinde kabul beyanında bulunmasını, aksi durumda kabul sayılmayacağını belirtmesi durumudur. Bu durumda, ilgili süre içerisinde muhatap kabul beyanında bulunup bunu garanti veren bankaya bildirir ise teminat mektubu ilişkisi kurulmuş olacak, sözleşme hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Aksi durumda, ilgili süre içerisinde muhatap kabul beyanında bulunmaz ise, sözleşme kurulmamış, hüküm ve sonuçlarını doğurmayacaktır. İkinci olarak, teminat mektubunda kabul beyanı için bir süre öngörülmemiş olabilir. Bu durumda ise, muhatabın bankaya açıkça kabul beyanını bildirmesi veya teyidini istediği anda teminat mektubu sözleşmesinin kurulmuş olduğunu kabul edilmektedir. [3]
Muhatap ve lehtarın yurtiçinde yerleşik olduğu durumlarda yurtiçinde düzenlenen teminat mektupları bankacılık uygulamasında kağıt ortamında maktu metinler ile düzenlenmektedir. Düzenlenen bu teminat mektupları banka yetkilileri tarafından ıslak imza ile imzalanmaktadır.
Elektronik imzalı olarak teminat mektubu düzenlenmesine ilişkin olarak ise Türkiye’de yürürlükte bulunan 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca banka teminat mektuplarının elektronik ortamda, e-imza ile düzenlenmesi hukuken mümkün hale getirilmiştir. 15/07/2016 yapılan değişiklik öncesinde bankaların elektronik ortamda teminat mektubu düzenlemesi mümkün değil iken, değişiklik sonrasında istisna olarak tutulmuştur.[4]
Bir bankanın teminat mektubunu düzenleyeceği kişi veya kurumun kendisinden farklı olması gerekmektedir. Bir bankanın hem garanti veren hem de muhatap olması hukuken mümkün olmadığından, garanti sözleşmesi için iki ayrı tarafın varlığı gerekeceğinden, kendisine hitaben teminat mektubu düzenlemesi de hukuken mümkün değildir.[5]
Muhatabın belirli olması açısından ise, teminat mektubu muhatabının belirli olması gerekip gerekmediği, diğer bir ifadeyle muhatabın lehtar tarafından sonradan belirlendiği bir ilişkinin kurulup kurulamayacağı hususu doktrinde ele alınmıştır. Bu görüşe göre, uygulamada teminat mektubunun muhatabı belirtilmeksizin ve lehtar tarafından belirlenmek üzere düzenlenerek banka tarafından lehtara teslim edildiği belirtilmektedir. Bu şekilde düzenlenen bir mektupta, muhatabı belirleme yetkisinin lehtara bırakıldığı, lehtarın garanti veren bankanın yetkisi ile belirleyebileceği ve bunun geçerli olduğu; belirlenen muhatabın mektubu kabul etmesi ve üzerine isim/unvanın eklenmesi ile garanti sözleşmesinin kurulacağı savunulmaktadır. Bunun Bankacılık Kanununa aykırı olmadığı, gayrinakdi kredi ilişkisinin lehtara açıldığı ve muhatabın banka açısından ilgilendiren bir husus olmadığı ileri sürülmektedir.[6]
Bankaların kamu kurum ve kuruluşlarına hitaben düzenlediği teminat mektuplarında genellikle banka genel müdürlüğünden mektuptaki imzaların teyidi ile mektubun banka şubesince düzenlendiğine ilişkin ayrı bir yazı istemekte, muhatap kamu kurum ve kuruluşları imza teyidini aldıktan sonra mektubu işleme koymaktadır.[7]
Bankacılık uygulamasında, düzenlenen teminat mektuplarının lehtara imza karşılığında teslim edilmekte ve bazen gelişen teknoloji kullanılarak muhataba ibraz edilirken aslı yerine benzer bir kopyası verilebilmektedir. Bunun sonucunda, muhatap tazmin talebinde bulunduğunda, lehtar mektubun aslı olmadığını ve kopyası üzerinden talepte bulunulduğunu ileri sürerek ödemekten imtina edebilmektedir.[8] Yurtiçi teminat mektubu ilişkisinde kağıt üzerinde imzalı olarak verilen mektupların teyidinin muhatap tarafından bizzat düzenlenen şubeden teyidini alarak işleme almaları olası hukuki risklerden koruyacaktır. Teyit işlemi için ise teminat mektubunun üzerine teyit şerhinin düşülmesi yönünde Yargıtay kararı[9] bulunmakla birlikte, garanti veren bankadan ilgili teminat mektubu fotokopisi ile teyit yazısının alınması da hukuken yeterli olacağı kanaatindeyiz. Sahte bir teminat mektubunun doğrudan muhataba ibrazı halinde garanti veren bankanın bir icabı bulunmayacağından iradelerin birleşmesinden söz konusu olmayacağından bankanın bir yükümlülüğü olmayacaktır.[10]
[1] Vahit Doğan, Banka Teminat Mektupları, 4. Baskı, Nisan 2011, s. 62.
[2] Seza Reisoğlu, Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 90.
[3] Vahit Doğan, Banka Teminat Mektupları, 4. Baskı, Nisan 2011, s. 121-122.
[4] 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu madde 5; “Kanunların resmî şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukukî işlemler ile banka teminat mektupları ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetleri dışındaki teminat sözleşmeleri, güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez.” şeklinde olup, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “teminat sözleşmeleri,” ibaresi “banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri,” şeklinde değiştirilmiştir.
[5] Seza Reisoğlu, Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 92.
[6] Seza Reisoğlu, Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 92-93.
[7] Ekici ve Durukanoğlu, s. 387.
[8] Ekici ve Durukanoğlu, s. 387.
[9] Yargıtay 11. HD. 23.5.1991, 89/8162, 91/3389, Yasa Hukuk Dergisi, Eylül 1991, s. 1288 (naklen Seza Reisoğlu, Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 131).
[10] Seza Reisoğlu, Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 127.
Yıl: 2024
Uygulama: Yurtiçi Banka Teminat Mektuplarında Sözleşmenin Kurulması
Avukatlar: Mehmet Said SARIBAŞ & Bilal AKBABA
İletişim: info@saribasakbaba.av.tr
Web site: saribasakbaba.av.tr